20 Şubat 2010 Cumartesi
Beyni Yenilemek
Yaklaşık 100 milyar sinir hücresinden oluşan bir beyinle doğuyoruz. Bu hücrelerin her biri diğer binlerce sinir hücresiyle bağlantı kuruyor. Görme, duyma, işitme, vücudumuzu hareket ettirme, ilerisi için planlar yapma, yaratıcılık gibi işlevlerimizin kusursuz olarak gerçekleşmesi için bu 100 milyar sinir hücresinin olağanüstü bir kesinlikle hedeflerine ulaşmaları ve sayıları trilyonlara ulaşan bağlantıları kurmaları gerekiyor. Sinir hücrelerinin oluşumundan bu bağlantıların gerçekleşmesine kadar ulaşan sürecin nasıl işlediği, Alzheimer veya Parkinson gibi beyni etkileyen birçok hastalıkta sinirlere ne olduğu gibi sorular nörobilimciler olarak üzerinde en çok durduğumuz sorular.
Geçtiğimiz günlerde Stanford üniversitesinden bir grup bilim insani beyni ve omuriliği etkileyen hastalıkların tedavisine doğru önemli bir adım attılar. Laboratuvar şartlarında embryonik kök hücrelerini besi ortamlarında önce sinir hücrelerine dönüştürdüler ve daha sonra bu sinirleri beynin değişik kısımlarına aktararak bu "yeni sinir hücrelerinin" beyindeki diğer sinirlerle gerektiği şekilde bağlantı kurup kurmadıklarına baktılar. Bu hücrelerden bir grubu görme işlevini idare eden beyin bölgesine (visual cortex) yerleştirdiler. Bir diğer kısmını vücut hareketlerini kontrol eden bölgesine (motor cortex) ve duyu ile ilgili (sensory cortex) bölgeye aktardılar. Yeni sinir hücreleri aktarıldıkları bölgelerde aynı işlevi gören diğer sinir hücreleri ile bağlantılar kurdular. Daha da önemlisi diğer işlevleri yerine getiren sinir hücreleri ile bağlantı kurmadılar. Örneğin görme bölgesine aktarılan yeni hücreler sadece görme ile ilgili beyin hücreleri ile bağlantı kurdular. Motor cortex'e aktarılan hücreler sadece omurilikle bağlantı kurdular.
Şunu hemen belirtmem gerekiyor; bu çalışmada yeni beyin hücreleri yetişkin değil yavru farelerin beyinlerine aktarıldı. Bu devrede beynin hala gelişmekte olduğu ve sinir hücrelerinin birbirleri ile bağlantılar kurmaya devam ettiklerini göz önünde tutmak gerekiyor. Bu yeni hücrelerin yetişkin farelerin beyinlerine aktarıldığında da aynı şekilde yerlerini bulup bulmayacakları şimdilik soru işareti ve bu araştırmacıların yakın gelecek planları arasında. Eğer aynı başarı yetişkin farelerde de elde edilirse yukarıda bahsettiğim ve milyonlarca insanı etkileyen beyin rahatsızlıklarının tedavisine daha da yaklaşmış olacağız.
Yakında TÜBİTAK popüler bilimkitapları arasında çıkacak olan "Yaşamın Sırrı DNA" adlı kitabımda, kök hücrelerine ve kök hücrelerinin değişik doku tipi hücrelere dönüştürülerek hasara uğrayan veya artık normal işlevini yerine getiremeyen dokuların yerine nasıl kullanılabilecekleri konularını detaylı bir şekilde irdeledim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder