27 Temmuz 2010 Salı

Beyin, Hafıza ve Hafızanın Genleri


Sınavdan bir gün önce sabahlayarak öğrendiğiniz bilgileri kısa sürede unuttuğunuzu fark ettiniz mi? Çalışma metodunuzun öğrendiklerinizin kalıcılığını belirlediğini biliyor muydunuz? Nörobilimlerde elde edilen ilerlemelerle hafızanın nasıl oluştuğunu öğrenmeye, hatta hafızanın oluşmasında rol alan genleri belirlemeye başladık. Bu gelişmeler şüphesiz hafızayı etkileyen Alzheimer gibi hastalıkların tedavisi için atılan çok önemli adımlar. Yine bu ilerlemeler sayesinde “hafıza hapları” geliştirmek üzere kurulan biyoteknoloji şirketleri, bu hapların yakın bir gelecekte günlük yaşamın bir parçası olacağını haber veriyorlar.

TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisinin Ağustos 2010 sayısı için hafiza hakkında yazdım. Beğeniyle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Makalede araştırmalarını hafıza ve öğrenme konusunda yoğunlaştıran Wisconsin Üniversitesi’nden Anthony Greene'in hafızayı güçlendirmek ve öğrenilenlerin kalıcılığını sağlamak için verdigi önerileri de bulacaksınız.

3 yorum:

  1. Yazınızı okudum.Çok keyifli bir yazıydı.Bağlantı kurma konusunda önerileri deneyeceğim.Eğitim hayatımda hep tekrarlarla başarılı oldum.Bu yazı da da sinirler arasında bağlantıyı kuvvetledirmenin tekrarlarla olabilieceğini teyit etmiş oldum.
    Ellerinize sağlık.SAygılar

    YanıtlaSil
  2. Yazınız gayet açıklayıcı ve yararlı bir yazıydı. (Ozellikle TIP eğitimi yada Nöroloji bilgisi olmayanların bile tamamını anlayabilir olması çok daha güzel). Bir noktada fikir belirtmek istiyorum, tekrar edilen bilginin kalıcı olması ile ilgili sinaps bağının güçlenmesinden bahsedilmişti ancak ben ikinci bir parametrenin daha olması gerektiğini düşünüyorum. Şöyleki; eğer öğrenmek istediğimiz konuya ilgi duyuyorsak bir ya da iki tekrarda o konuyu çok uzun süre aklımızda tutabiliyorken, hiç ilgi duymadığımız bir konuyu öğrenmek için çok daha fazla tekrar yapmamız gerekebiliyor. Hatta çok fazla tekrar yapsak bile kısa süre sonra unutabiliyoruz. Eğer yanlış bilmiyorsam beynin kötü ve olumsuz durumları filtreleme gibi bir çalışma mantığı vardı. İlgi duyulmayan konuların zor hatırlanması ya da çok fazla tekrara rağmen öğrenilememesi bu durumla ilgili midir? Yoksa ilgili duyulan konuların daha çabuk öğrenilmesi, sinaps bağlarını güçlendirip bilginin kalıcı hale gelmesini sağlayan başka bir mekanizma nedeniyle midir?

    YanıtlaSil
  3. Düşüncenize katılıyorum. Bilinçli olarak yapılan davranışların beyindeki etkileri farklı. Sevilen konuların çalışılmasını intense duygularla yaşanan bir olayla ve onun hatırada saklanmasıyla kıyaslamak mümkün. Sadece bir defa tercrübe edilmiş olsa bile bizi derinden üzen veya sevindiren olayları yıllarca unutmuyoruz.

    YanıtlaSil